expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

10 Ekim 2014 Cuma

MUTLU OLMAK İSTEMEYEN BİRİNİ MUTLU EDEMEZSİN !!

     Hep adını yazdım şarkılarıma 
     sevgilim suçlumu herkes bilecek 
     bana ettiğini herkes duyacak
     seni Tanrım bile affetmeyecek...

Diyerek başlamak istedim :) Evet bu şarkıyı dinleyerek yazıyorum yazımı. Güzelde söylemiş valla Levent. Sağımda çayım, solumda çalmasını beklediğim telefonum ve tam karşımda koca bir ekran ve bu yazı... 
Ah ah diyesim geliyor her cümlede. Telefonum çaldı bu arada sağolsun ablammış!!!!

Şarkının devamında ;

Alıştım artık ben sensizliğime
zararı yok alıştım ben hasretine ' diyor. Ben bu kısmıyla pek ilgilenmiyorum ancak şarkının ;


Ah edip başını duvara vur
kahrol bir köşede boş hayaller kur
kalpsizliğin sonu hep böyle olur
seni Tanrı bile affetmeyecek ' kısmı daha çok ilgilendiriyor beni.

Günlerce düşündüm, uyudum uyandım uyudum uyandım ki çoğu zaman gece uyumak istemedim, gündüz uyanmak... şu pijamaları bir türlü çıkartamadım üzerimden. Sağolsun arkadaşlarım hep bir gezme kafa dağıtma konusunda ısrarcı oldular.  Gezdim tozdum amman aman aman oldum ama yazdım çizdim kısmına henüz gelemedim. Evet anladığınız üzere bu bir ayrılık yazısı. Başta belirtmek istemedim çünkü ayrılanlarda sevgili değilmidir :P
İzninizle biraz şarkıyı dinleyeceğim.............................................................................................................
Seni yakacaklarrr benim yerimee seni Tanrım bile affetmeyecek....  

Kaç gün geçti bilmiyorum ama açıkça konuşmak gerekirse evlat acısı gibi koydu. Geçen seneler hızlı geçmişte bu ayrılık günleri neden asır gibi geliyor ? Yoldan geçen herkes o gibi onun suratı gibi gelmek zorunda mı? Deli gibi özleyip özlemedim demek zorunda mı insan? Alıştım tabi herşey yolunda deyip ağlamak ne oluyor? Adını koyamadığımız o tek kelime üç harften oluşan AŞK 'ın , adını gayet net koyduğumuz tek kelime ve yedi harfli AYRILIK ile içine etmiş bulunuyoruz.
Aferin sevgilim sana da bu yakışırdı.
Yazımın başlığını koymak için baya düşündüm ÖZGÜRLÜK olabilir mesela dedim ve ilk notumu aldım. Sonra ÖZLEDİM de olabilir dedim ama dikkat çekmez dedim ta ki bu şarkıyı dinleyene kadar. En iyisi SENİ TANRIM BİLE AFFETMEYECEK olsun dedim ve oldu. Yazı benim başlık benim ÖZGÜRLÜK benim.
Yanlış anlaşılmasın ÖZGÜR olmak benim derdim olmadı hiç bir zaman ki ana rahmine düştüğümüz andan beri ÖZGÜR üz . Birileri yanlış anlamış bu ÖZGÜRLÜK mevzusunu. İki göbek atarız havamıza bakarız ohh mis demek güzel tabi Ya sonra? Bu arada Ya Sonra filmini de izledim arkadaşımın tavsiyesi üzerine lakin uzun bir süre aşk adı geçen filmlerden uzak durmaya çalışıcam bu film berbattı. İçimde kalan aşkıda bitirdi.  Her neyse...

Biraz mola verdik nefes alıyoruz şuan. Altı senenin yorgunluğunu atmak zor tabi derin derin nefes almak lazım . Ben tükettiğimi düşünüyorum nefesimi derin derinde aldım valla. E HADİ GEL !!!!
Kilo verdim valla iştahsızlıktan değil bolca yemekten metabolizmam hırs yaptı.  Ay yeter benden olmayan iki tane sivilce çıktı suratımda. Bunlar reva-yı hak mı yahu?

Blog İstatisliğine girip blogumu ziyaret eden kitlelere bir göz attım da Türkiye dışında Almanya , ABD , İspanya , Hindistan,Rusya ve Slovenya yer alıyor. Valla kusuruma bakmayın evlat acısı gibi koyan bu ayrılığı İngilizceye falan çeviremiycem şimdi. Translate'i koydum bloga bu kadar çay ve bir günde bitirdiğim beş romandan sonra hiiiç giremiycem çeviri işine. 

Kalpsizlerin sonu hep böyle olur!!

Valla özledim. Bilmiyorsun ki şuan iki parmağımın arasındasın. Arasam sesin kulağımda . Mutlu olmayı becerebilsen birde. Hangi gündeyim kaç gün oldu ayrılalı hiç bilmiyorum. 16. gün bugün ........... 
ve sanırım ağır geliyor ! Ağlamıyorum tabi ;)  Düşünüyorum da o sıraların o defterlerin o duvarların ve kıyafetlerin ve kapının ve Balat'ın ve İşkembecinin ve Kariye'nin ve Erkuş'un ve Balıkesir'in dili olsa da konuşsa. İstanbul zaten susmuyor hep konuşuyor sana ben biliyorum. O rahat bırakmaz seni. Beni de bırakmıyor çünkü. Hadi gel artık. Ayrılık zor , çekilir dert değil sevgilim...
Ayh... Saçma bir yazı oldu paylaşıp paylaşmama arasında kararsızım iki saattir düşünüyorum. Her an vazgeçebilirim. Zaten sen blogu hep saçma bulurdun hatta salakça ! Okumasın kimse canım saçmaysa saçma aa Doğuş'un paylaşımlarından daha saçma olamaz her halde . Bugün bu kadar . Bu arada yazımın başlığını şuan değiştiriyorum. 
MUTLU OLMAK İSTEMEYEN BİRİNİ MUTLU EDEMEZSİN ! olarak . 


Sevgiler Levent ' e ;)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder